26 Şubat 2012 Pazar

CAZİP MESLEĞİN İKİ AYAĞI : BİLGİ VE ESTETİK


www.100ler.com un bu haftaki anketi, Türkiye’de en çok arzu edilen meslekleri görmeyi hedefleyen  İSTERDİM 100 de çok değişikliğe uğramadan süresini tamamladı.

1600’den fazla katılımcının yaklaşık 2900 seçenek tıklayarak ortaya koyduğu tabloya göre, açık ara en cazip 6 meslek, Akademisyenlik, Doktorluk, Yazarlık, Çizgi Roman Ressamlığı, Filozofluk, Jigololuk. Haftaya başlarken Doktorluk mesleği, iki basamak gerideydi.

Son 10, sondan gelerek Avcı, Bakkal, Çete Reisi, Peyzaj Mimarı, Müfettiş, Marangoz, Kebapçı, Jokey, Berber ve Teknik Direktör sıralamasıyla kapandı.

Bu genel tabloya karşılık, hafta boyunca en çok ilgi gören ilk 10 meslek şöyle sıralandı:
Akademisyen, Doktor, Yazar, Yönetmen, Fotoğraf Sanatçısı, Film Yönetmeni, Kaptan, Yönetim Kurulu Başkanı, Kendi Atölyemde Usta, Oyuncu.

Hafta boyunca sadece 1’er kere tercih edilen son 10 meslek ise sondan gelerek şöyle sıralanıyor: Belgeselci, Demir Döküm Ustası, Mekatronik Mühendisi, Hayat Kadını, Aktris, Traktör Şoförü, Peyzaj Mimarı, Elektronik Mühendisi, Ziraat Mühendisi  ve Vali. Fakat sadece 1 oy alacak kadar az tercih edilen meslek listesi bunlardan ibaret değil; toplamı 38.

Çok eksiğiyle, 179 meslekten oluşan listednin gösterdiğine göre, kimse bulaşıkçı, gassal, hizmetçi, gece bekçisi, inşaat işçisi, kabzımal, mahrukatçı, pedagog ve maden mühendisi olmak istemiyor.

Hafta boyunca en kuvvetli atak, Yönetim Kurulu Başkanı olmak isteyenlerden gelmiş; 35. sıradan 25’e tırmandırmışlar.

En çok itibar kaybeden mesleklerden biri olarak subaylık görünüyor. 44’ten 50’ye gerilemiş.

Başbakan olmak isteyenlerin sırası 22’den 23’e gerilemiş.

Milletvekili olmak isteyenler 43’den 44’e gerilemiş.

Haftanın Anketi süresince, gazeteci olmak isteyen bir kişi çıkmamış.

Yeni haftanın anketi TÜRKİYE’NİN 100 NOKSANI. Her ne kadar 100 noksandan söz ediyorsak da, seçim listesinde 100 seçenek yok.

20 Şubat 2012 Pazartesi

LİBERAL KÖŞE YAZARLARININ 1 NUMARASI AHMET ALTAN


Sıfırdan, seçenek listesi olmadan başladığımız Liberal Gazetecinin 100’ü anketi, haftalık anketlere başladığımızdan bu yana en zoru oldu.

Bu zorluğun birkaç boyutu var:

Tanım bunların başında geliyor: Bir facebook arkadaşım şöyle yazdı: “
liberal yazarlar kim’den cok liberalizm ne, kim ne anliyor’u tartismaya acmak gerekir. Cunku bir kavramdan ayni seyi anlamazsa insanlar tartismada, konusmada frekans tutturmak zor. Itirazlardan anladigim kadariyla, bazi insanlar liberal deyince "sol" anliyor. Liberalizmin tum cözumleri sistemin icinde.”

Bir başka itiraz, Türkiye’de tanıma uygun köşe yazarının olmadığıydı. “Li
berallik eger yandaslik, kompradorluk, (ozur dilerim ama) cirkeflik ise.... bu liste tamam... benim liberallik anlayisim bu degil!... noam chomsky'yi ne yapacagiz o zaman? amerikali tutucular da, chomsky'yi 'liberal' (kendi goruslerince buradaki radikal/solcu....) diye tanimliyorlar? buradaki karsiligi ne oluyor o zaman chomsky'nin?”

Sonraki günlerde, adı listede görünen kişilerin liberal olmadığı ifade edildi.
Bir başka dostum, “Yalnızca üç isim bulabildim liberal tanımını hak eden” diye görüş belirtti.

Bu tanım boyutunun dışında, b
elki en önemlisi, Türkiye’de, köşe yazarları arasında, kimin ne yazdığı ve hangi çatı altında toplandığı gibi bir ayrımın, kimsenin umurunda olmadığı gerçeği ortaya çıktı. Neredeyse her gün Facebook halkına duyuru yaptım ve yanı sıra 2000’den fazla e posta ile en azından gazete okur yazarı olması kaçınılmaz kişileri anketlere katılıma davet ettim. Çabamın geri dönüşüne baktığımda, bu merakın sadece bana heyecan verdiği gerçeğiyle yüzyüze geldim. Liberal Köşe Yazarının 100’ü, başından beri katılımı en düşük anket oldu. Demek ki medyada, gerçek anlamda bir avuç kalemşor kendi aralarında savaşıp duruyorlar; kendileri dışında, izleyenleri bile yok!

E postalarıma karşılık veren iki kişiden biri “
bu yazarların hiç biriyle ilgılenmıyorum ve benimsemiyorum. yazdıklarını bile  ilgi gösterip okumam” diye yazmış.

Öteki de şunları söylüyor: “
Listedeki isimlerin hiç biri "liberal" değildir. Bu etiket arkasına saklanmaya çalışmışlardır ama çoktan deşifre olmuşlardır!
İstisnasız tümü, "liberalizm", "özgürlük", "demokrasi" sözcüklerini kalkan olarak kullanan, birilerinin(!) kuklasıdırlar ve bunu da şaşılacak biçimde içlerine sindirebilmektedirler!”

Fakat her şeye rağmen, bu kavram / şemsiye bir şeyi çok açık bir şekilde ortaya koyuyor: Bir entelleküel faaliyetin dışa yansıması olarak görülebilecek köşe yazarlığı, adeta siyahlarla beyazlar arasında bölünmüş görünüyor:

Bir kısmı, ötekileri “iktidar yardakçısı” olarak niteliyor; o kısım da berikileri her ne demekse “amigo basın” diye niteliyor. Birinci tanımı kullananlar iktidara muhalif, ikinci tanımı kullananlar muvafık.

Kişisel olarak “muvafık” gazeteciliği anlamıyorum; gazeteci her şıkta muhalif olmak zorundadır; öbür türlüsü, özellikle Türkiye’de, patronun askeri olmak demek; ki bu da entellektüele yakışır bir sıfat değil –ki teorik olarak köşe yazarlarının entellektüel olduğu varsayılır.

Gelelim, süresini çok uzun tuttuğum bu anketin ortaya koyduğu “çok sınırlı” sonuçlara:

Katılımcıların (sadece 60) önerileriyle oluşan listeye göre, henüz, anketin sorguladığı nitelikte 100 Liberal Köşe Yazarı yok; katılımcıların teşhis edebildiği kadarıyla sadece 65 köşe yazarı bu başlık altında anılabilir.

Anketin başından beri ilk sıralarında bulunan Ahmet Altan, bu konumunu sonuna kadar sürdürdü. İlk günlerde, onun da önünde olan Mehmet Ali Birand sonradan tıkandı ve çok gerilere düştü.

Buna karşılık, başlangıçta listenin alt sıralarında kalmış görünen Mümtazer Türköne, büyük atak yaparak Ahmet Altan’a ortak oldu.

İlerleyen günlerde listeye eklenen Avni Özgürel, İsmet Berkan, Perihan Mağden, Alper Görmüş, Lale Kemal, Markar Eseyan, Okay Gönensin gibi isimlerin -ilgisizlik bir yana- süre kısıtlılığı nedeniyle atak yapma şansı da pek yoktu.

Bir diğer ilginç nokta, Ertuğrul Özkök’ün listenin hemen hemen tam ortasında yer bulmuş olması. 31 tercihle 1. Sırada görünen Ahmet Altan’a karşılık, Ertuğrul Özkök’e 20 tercih çıktı.

Erdal Sağlam, Abdurrahman Yıldırım, Ümit Kıvanç, Umur Talu gibi isimler ise adeta tanım sorununa kurban gitmişliğin bir yansıması olarak, sıfır tercihle yerlerinden hiç kımıldayamadılar.  

Sonuçta 60 katılımcının tercihleriyle bile olsa, Liberal Köşe Yazarları şöyle bir liste oluşturdular:

Ahmet Altan    31
Mümtazer Türköne     29
Emre Aköz       29
Rasim Ozan Kütahyalı             28
Murat Belge    28
Engin Ardıç      28
Taha Akyol      27
Neşe Düzel      27
Mehmet Altan             27
Fehmi Koru      26
Ali Bayramoğlu           26
Hasan Cemal   25
Yasemin Çongar          24
Şahin Alpay     23
Nagehan Alçı   23
Mehmet Barlas           23
Eser Karakaş   23
Elif Şafak         23
Süleyman Yaşar          22
Oral Çalışlar    22
Etyen Mahcupyan       22
Yiğit Bulut       21
Mehmet Ali Birand     20
Halil Berktay   20
Gülay Göktürk             20
Ertuğrul Özkök            20
Cengiz Çandar             20
Roni Margulies           19
Sevilay Yükselir           18
Nazlı Ilıcak       18
Hasan Celal Güzel       18
Emre Uslu       18
Önder Aytaç    17
Mustafa Akyol             17
Cengiz Aktar    16
Ahmet İnsel     16
İsmet Berkan   15
Ergun Babahan           13
Mustafa Karaalioğlu   11
Perihan Mağden         10
Eyüp Can         10
Avni Özgürel   10
Ahmet Kekeç   8
Ahmet Hakan 8
Alper Görmüş 6
Pakize Suda     5
Nabi Yağcı       5
Markar Esayan            5
Cüneyt Ülsever            5
Serdar Turgut 4
Lale Kemal      4
Kürşat Bumin 4
Yağmur Atsız   3
Okay Gönensin            3
Fatih Altaylı     3
İsmail Küçükkaya        1
Fuat Keyman   1
Deniz Gökçe    1

Bu listeye iyimser gözle bakınca, Türkiye’nin bu döneminin en azından köşe yazarları düzleminde büyük bir senteze işaret ettiği söylenebilir; hepsi bir amaç doğrultusunda önyargılarını aşmış ve geniş bir hoşgörüyle Türkiye’yi belirli bir ufka doğru taşıma misyonunu yerine getirmeye çalışıyorlar.

Kötümser bakanlar için ise tablo içler acısı: Hayatı boyunca her biri ayrı telden çalmış bu insanları bu kadar “toleransla” bir araya getiren faktör ne olabilir? İdeolojik olmadığı açık. Türkiye’ye hizmet ülküsü dense, en azından, niye öncesi yok, sorusu akla gelir.

Her neyse, belki de bu kadar küçük bir listeye bakarak çok ileri gitmemek gerek. Lafı burada keselim.

www.100ler.com un bu haftaki anketi meslek seçimine yönelik İSTERDİM 100. Hayatından memnun olanlar için bu anket çok anlamlı değil. Fakat geçmişe bakıp seçimlerini yapmış olduğunu düşünen, "keşke" diyenler için ilginç olabilir. Ve tabii, o hayallere ortak olanlar Türkiye çapında ne kadar yaygın, bu da kısmen görülebilir.

Elbette 150 civarındaki diğer anket her zaman katılıma açık.

10 Şubat 2012 Cuma

FUTBOL VE GÜREŞE, BASKETBOL VE HALTER EKLENMİŞ


Türkiye’de 100 Yılın 100 Sporcusu anketi, gençlerin tırmanışıyla tamamlandı. Hafta boyunca en kuvvetli atak Naim Süleymanoğlu’ndan geldi.
Hafta başladığında ilk 10, Rıdvan Dilmen, Hamza Yerlikaya, Metin Oktay, Şeref Eroğlu, Ahmet Ayık, Cemil Turan, Turgay Şeren, Mehmet Yurdadön, Mustafa Denizli ve Nurcan Taylan isimlerinden oluşuyordu. Toplam 8722 seçenek tıklandıktan sonra ortaya çıkan tablonun ilk 10’u, bir değişiklik dışında aynı kaldı. 11. sırada başlayan Gazanfer Bilge, genç halterci Nurcan Taylan’la yer değiştirdi.
Yıldıray Baştürk’ün ilk 100’e girmesi dışında, son 10’da da dikkate değer bir değişiklik olmadı.
Mevcut listedeki bu tabloya karşılık, “hafta boyunca” ortaya çıkan değişikliğe bakınca, yeni kuşak sporcuların ilgi çektiği görülüyor. Bu listenin başında, son tabloda ilk 10’a girememiş olan, dünya ve olimpiyat şampiyonluklarıyla meşhur “cep herkülü” halterci Naim Süleymanoğlu (20) var. Olimpiyatlar başta olmak üzere sayısız şampiyonluklarıyla Türk güreşinin en parlak ismi olarak parlayan, FILA’nın “Asrın Güreşçisi” sıfatını layık gördüğü Hamza Yerlikaya (2), Süleymanoğlu ile aynı sırayı paylaşıyor.
Bir adım geriden onları bir başka şampiyon halterci Halil Mutlu (17) ve kızlarda voleybolun simgesi haline gelmiş olan Neslihan Demir (32) izliyor.
Hidayet Türkoğlu (25), Tugay Kerimoğlu (31), Yasemin Dalkılıç  (22) ve Kenan Sofuoğlu (36), aynı puanla 3. sırayı paylaşıyorlar.
Efsane futbolcu Metin Oktay (3) ve Türkiye’ye maratonda bir uluslarası birincilik getirmiş olan Veli Ballı (12) birlikte 4. sıraya getirilmişler.
Bilardo yıldızı Semih Saygıner (33) ve Türk güreşinin efsane isimlerinden Yaşar Doğu (15) 5. sıradalar.
Can Bartu (28), Elvan Abeylegesse (29), Lefter Küçükandonyadis (16), Mehmet Okur (27) ve Süreyya Ayhan (23) 6. sırayı paylaşıyorlar.
Derya Büyükuncu (38) 7. sırada tek başına.  Onu bir başka güreş efsanesi Gazanfer Bilge (10); uluslararası şampiyonalardan topladığı altın madalyalarla Türkiye’nin bir başka iftiharı olan güreşçi Şeref Eroğlu (4); Almanya’da bir istikrar abidesi gibi yıllardır başarıyla top koşturan futbolcu Yıldıray Baştürk (97); basketbolcu İbrahim Kutluay (39) ve sörfçü Çağla Kubat (53), 8. sırayı paylaşıyorlar.
9 ve 10. sıralar yine genç isimlerle çok daha kalabalık.
www.100ler.com un bu haftaki anketi, “Liberal Gazetecinin 100’ü”. Sıfırdan başlayan bu ankette sunulan bir seçenek listesi yok; hafta boyunca hem liste oluşarak hem puanlar toplanacak.
Liberal Gazeteci / Köşe Yazarı tanımında bir sorun var; durum sadece medya dünyası ile mi sınırlı, yoksa okur yazar herkes mi aynı kanıyı taşıyor çok net değil.
Liberal kalemler, en genel çerçevesiyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne yerleşmiş değerleriyle çatışan ve güne uymadığını ve değiştirilmesi gerektiğini savunan yazarlar. En belirgin karakteristiklerinden biri, her biri ayrı damarlardan besleniyor olmalarına rağmen, genel gidişatı adeta kayıtsız şartsız desteklemekte buluşuyor olmaları. 
Süre tamamlandığında, anket katılımcıları,  Türkiye’nin ne yönde değişip dönüşeceğinin belki de birinci elden sorumlusu / önderi sayılabilecek bu köşe yazarlarının kimler olduğunu, akımın başını kimlerin çektiğini, kimlerin bu tanıma girmediğini, görünür hale getirecekler, diye umuyorum.
Anketin özel durumu nedeniyle, anket süresi 7 değil 9 gün olacak.
Elbette öteki anketler her zaman katılımcının ilgisine açık.

2 Şubat 2012 Perşembe

KİME YAZDIĞINI BİLENLER VAR, BİR DE BİLMEYENLER


İlle de okunacak 100 Köşe Yazarı anketi sürprizlerle sonuçlandı. Yeni Şafak Yazarları Fatma K. Barbarosoğlu ve Sema Karabıyık (*) memleketin her köşesinden topladıkları oylarla pek çok ünlü köşe yazarını geride bıraktılar. Onlar sayesinde bazı vilayetler ilk kez www.100ler.com ile tanıştılar. O kadar ki, mesela, Niğde ilk kez geliyor oluşundan başka, bir günde 61 ziyaretçiyle, www.100ler.com’a bir rekor bile hediye etti.

Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil ise bağımsız okurların yıldızı sıfatını kazanmış görünüyor.

www.100ler.com
’un “İlle de okunacak 100 Köşe Yazarı” anketi başlarken, listenin ilk 10’u Çetin Altan, Uğur Mumcu, Hırant Dink, Attila İlhan, Engin Ardıç, Gülay Göktürk, Fehmi Koru, Yıldırım Türker, Kürşat Bumin ve Murat Belge’den oluşuyordu.

Süre tamamlandığında, listenin 82. sırasında haftaya başlayan Yeni Şafak yazarı Fatma K. Barbarosloğlu, yıldırım hızıyla yükselmiş ve 3. sıraya yerleşmişti. Hafta başladıktan sonra seçenekler listesine giren Sema Karbıyık da, yaklaşık 350 kişilik listenin 165. sırasına kadar yükseldi.

Bir başka dikkat çekici hamle Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil’den geldi. 2006’dan bu yana şekillenmekte olan listenin çok arka sıralarında kalmış görünen Özdil, hafta boyunca okurlarından büyük destek gördü. Ve yaklaşık  100 basamak atlayarak, haftayı ilk 100’de bitirdi.

Listede dikkati çeken değişikliklerden bir başkası, son dönemin en popüler köşe yazarlarından biri olan Bekir Coşkun’un 75. Sıradan 32’ye yükselmesi idi. Posta Gazetesi yazarı Yazgülü Aldoğan da 65. sırada başladığı haftayı 43. sırada bitirdi.

Son dönemin kendinden en çok bahsettiren köşe yazarlarından, “halen işsiz” olan Ece Temelkuran da 25’ten yukarı doğru tırmanmayı başardı ve haftayı 21’de bitirdi.

Aşağı doğru yer değiştirenlerin başında, 24’ten 35’e düşen Etyen Mahçupyan geliyor. Oral Çalışlar 19’dan 29’a; Serdar Turgut 46’dan 55’e; Fatih Altaylı 47’den 57’ye, Eli Şafak 84’ten 97’ye geriledi.

28 binden fazla seçenek tıklanarak oluşturulmuş bu listedeki hareketlerin dışında, son haftadaki kapışmaya bakınca bambaşka bir liste ile karşılaşılıyor.
Bu “haftalık liste”nin çok istisnai şekilde açık ara şampiyonu, Türkiye’nin her yanından oy toplayan Fatma K. Barbarosoğlu. Onun arkasından Yılmaz Özdil geliyor. Biraz geride, bir diğer Yeni Şafak yazarı, kardeş Sema Karabıyık var.

Bu listenin 4. sırasında Yazgülü Aldoğan bulunuyor.

Onu aynı puanla Meral Tamer ve Yıldız Ramazanoğlu izliyor.

Onların arkasından, 6. sırayı Bekir Coşkun, Nabi Yağcı ve Mithat Sancar paylaşıyor.

7. sıraya ortak olanlar Ergun Babahan, Zülfikar Doğan, Hidayet Şefkatli Tuksal ve Ayhan Bilgen.

Ezgi Başaran ile Pınar Öğünç 8. sırayı paylaşıyor.

Nilüfer Kuyaş 9. sırada.

Zeynep Göğüş ve Bejan Matur, ilk 10’un son isimleri.

Son dönemin en popüler kalemlerinden Murat Belge, Rasim Ozan Kütahyalı ve Perihan Mağden’e hafta boyunca oy veren çıkmadı.

Halil Berktay’a 1, Cengiz Çandar ve Fehmi Koru’ya 2, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Markar Eseyan, Nagehan Alçı’ya 3, Çetin Altan ve Gülay Göktürk’e 4 oy çıktı.

Bu tıklamalar, Fatma K. Barbarosoğlu’nun 208’iyle karşılaştırıldığı zaman, insan biraz düşünmek ihtiyacı hissediyor. Her gün bir şekilde ekran ekran, sütun sütun meraklılarının önünde olan bu şöhretlerin www.100ler.com anketinde prim yapmamalarının izahını -iğneyi kendimize batırarak- bizim teknik zaafımızda arayabileceğimiz gibi; onları sahiplenen birilerinin olmayışı gerçeğinde de bulabiliriz. Bir kısım vatandaş diyor ki, o benim için yazıyor; okuyorum, benimsiyorum, destekliyorum. Bir sahiplenenin olmadığına göre, sen kimin için yazıyorsun...

Öte yandan, şu http://www.medyatava.com/haber.asp?id=89583 bağlantıda, memleketin sokaktaki gazete okurunun tercihleri yansıtılıyor. Bizim yaptığımız, adından da anlaşılacağı üzere, www / internet dünyası.

Yeni haftanın anketi Türkiye’de 100 Yılın 100 Sporcusu,  http://www.100ler.com/vote/poll/56 . Türkiye’de spor denince uzun yıllar akla sadece futbol ve bazen de güreş gelirdi. Son 20 – 25 yıldır öncekilere ek olarak basketbol ve son zamanlarda kızlar üzerinden voleybol da spor gündemine girdi. Anket çok sayıda seçenek sunuyorsa da, ola ki kahramanınızı listede bulamazsanız, önerin.

Elbette öteki anketlerin hepsi ilginize amade.


(*) Listeye sonradan eklenmesi önerilen bir isimle meşgulken Ekşi Sözlük’te şu satırlara rastladım: “
fatma karabıyık barbarosoğlu'nun yakın dostudur.hatta öyle ki yazdığı kitapları önce ona sonra kardeşi sema karabıyık'a okutup fikirlerini alırmış.”